Yeni sayfanın
Baklava
Hoca aksamleyin eve dogru yururken, baklava seven bir koyluyle karsilasir.
-Hoca, kisa bir sure once bir adam buyuk bir tepsi baklava goturuyordu...
-Beni ilgilendirmez!
-Fakat adam tepsiyi sizin eve goturuyordu.
-O zaman seni ilgilendirmez!
Cennet
Bir gün padişah Nasreddin Hoca' ya sormuş.
Hocam ben ölünce cennete mi gideceğim yoksa cehenneme mi, söyle bakayım? demiş.
Hoca padişahtan korkmadan :
-Cehenneme gidersiniz padişahım? demiş.
Padişahın sinirden sakalları titremiş.
Bu durumu gören Hoca :
-Kızmayın padişahım ben aslında size cennete gidersiniz diyecektim fakat sizin cellatlarınızın kılıçlarıyla ölen suçsuz kişilerden cennet dolup taşmış.Bu yüzden cennete sığmazsınız diye cehenneme gidersiniz dedim, demiş.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Eşeğe Ters Binmek
Nasreddin Hoca bir gün yabancı bir köyde misafir olur. Cuma günü O'nu kürsüye çıkartırlar. Güzel bir vaaz verir. Herkez pek memnun kalır. Camiden çıkınca Hoca'nın eşeğini getirirler. Köylülerin hepsi ona hizmet etmek için adeta yarışırlar. Hoca eşeğine binerken biraz düşünür. Sonra eşeğin üstüne ters oturur. Herkes hayret eder. Köylülerden biri dayanamayıp sorar :
- Hocam der. Kusura bakma ama eşeğe niçin ters bindiğini sorabilirmiyim?
Hoca tebesüm ederek cevap verir :
- Eğer düz binip önünüze geçseydim siz arkada kalacaktınız. Siz öne geçseydiniz, bu defa ben arkada kalmış olacaktım. Böyle ters binince size arkamı dönmemiş oluyorum. Sebebi bu...
xxxxxxxxxxxxxxxxxx
Karıncalar
bir gün istanbula seyehat amaçlı gelen bir alman otelin birine gider ve boş oda varmı der otelin resepsiyonuda var ama biraz sorunlu bir oda tek var isterseniz onu size kiralayabiliriz diyo adam da tamam diyo ve odasına çıkıyo adam içeri girince bide ne görsün odayı karıncalar basmış odayı adam korkudan kendini camdan aşağı atıyo,öbür günde bir ingiliz gelip aynı şekilde odayı tutmaya kalkıyo ve resepsiyonda aynı şekilde ingilize de odanın sorunlu olduğunu söylüyo ve ingilizde kalmayı kabul ediyo ve o da aynı şekilde odaya çıkıyo ve o da karıncaları görünce korkudan kendini camdan aşağı atıyo ve öbürgünde nasreddin hoca geliyo bir oda tutmaya otel resepsiyonu nasreddin hocaya da aynı şekilde oda sorunlu diye söylüyo ve nasreddin hoca da kabul ediyo kalmayı odada ve nasreddin hoca odaya çıkıyo o gece bir sorun çıkmıyo ve resepsiyonda gercekten şaşırıyo ve sabah nasreddin hoca otelden çıkarken odanın anahtarını teslim ederken resepsiyon merakla soruyo ya dün gece karıncalı odada nasıl kalabildiniz sizden önce iki kişi kalamadı diye nasreddin hocada diyoki karıncalardan birini öldürdüm öbürleride cenazesine gitti ve bende rahat rahat uyudum.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Timur'un Hediyesi
Aksak Timur, Nasreddin Hocanın köyüne uğrar.Köylü padişahı layıkıyla ağırlar.
Padişah da giderken bu konukseverliğe karşılık; "Köyünüze bir fil hediyem olsun" der ve gider.Fil bu zamanla bağ bahçe koymaz her yanı talan eder.Köylü ne yapsın çaresiz padişahın hediyesi diye ses çıkaramaz.Hocaya:
-Hocam perişan olduk bizi kurtar.Biz bu file bişey yapsak padişah kellemizi alır derler.Hoca:
-Benimle gelin padişaha durumu arz edeyim der.Köylüyü arkasına alır huzura çıkar.Timur:
-Hoca niye geldin? Filim nasıl? diye sorar.Hoca:
-Padişahım bu filiniz derken bi bakar korkudan arkasında kimse kalmamış herkes kaçmış.Padişah:
-Eeeee ne olmuş file? Hoca:
-Padişahım hediyeniz olan filden çok memnun kaldık.Yalnız kalıyor bir tane daha istiyoruz.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Balık
Hoca yolculuk sırasında mola verip bir hana girer.Bu sırada hana bir başka yolcu daha girer ve ikisi birden hancıdan yiyecek birşeyler isterler.Fakat hancı yiyecek olarak sadece bir balık olduğunu söyler ve bunu paylaşmalarını önerir.Bunun üzerine Hoca:
-Ben balığın sadece başını yiyeceğim der.Hancı bunun nedenini sorar.Hoca da:
-Balık başı zekayı artırır.Balık başı yiyen insan akıllı olur der.Bunun üzerine diğer yolcu hemen atılır ve Hoca'ya :
-Balık başını niye sen yiyeceksin? Ben yemek istiyorum der.Hocada itiraz etmez.Balığın koca gövdesini Hoca yer ve bir güzel karnını doyurur.Diğer yolcu ise sadece balığın başını yer ve Hoca'ya seslenir:
-Sen koca gövdeyi yedin karnını doyurdun.Ben sadece kafayı yedim aç kaldım der.Hoca da bunun üzerine şöyleder:
-Bak nasıl akıllandın!
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Mum Ateşiyle Pişen Yemek
Bir gün Nasreddin Hoca ve arkadaşları iddiaya tutuşmuşlar. Eğer Hoca karanlık ve soğuk bir gecede, sabaha kadar köy meydanında bekleyebilirse arkadaşları ona güzel bir ziyafet çekecekmiş. Şayet bunu beceremezse o, arkadaşlarına ziyafet çekecek. Kararlaştırılan gün Hoca meydanın ortasında, sabaha kadar tir, tir titreyerek beklemiş. Sonra yanına gelenlere :
- Tamam demiş. İddiayı kazandım.
- Ne oldu ne yaptın demişler.
- Bekledim sabaha kadar demiş.
- Hayır demişler. Sen uzaktaki bir mum ışığı ile ısınmışsın. İddiayı kaybettin! Ziyafetimizi hazırla. Hoca çaresiz kabul etmiş. Ziyafet vakti kocaman bir kazanın altına minicik bir mum koymuş. Güya yemek pişirecek.
- Ne yapıyorsun? demişler. Kıs, kıs gülerek cevap vermiş :
- Bu mum sıcağıyla size yemek pişireceğim arkadaşlar. Uzaktaki bir mum ışığıyla ben nasıl ısındıysam, bu kazandaki yemek de öyle pişecek!...
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Nezleyimde
Timurlenk, Akşehir'de karargah kurulunca şehir halkı adına Nasrettin Hoca ile eşraftan iki zat hatır sormaya gittiler. Kahveler içilip sohbet edildikten sonra, Timur sormuş :
- Karargahımı nasıl buldunuz?
Beylerden biri cevap vermiş :
- Çok güzel ama fena bir koku var!
Timur fena halde kızmış, yanındakilere " Alın şu adamı, boynunu vurun" demiş ve öteki beye dönmüş :
- Koku var mı?
Adam korkusundan :
- Ne münasebet efendimiz, misk-ü amber kokuyor, deyince Timur gene kızmış :
- Neresi misk kokuyor dalkavuk herif! Alın şununda boynunu vurun!
Sonra aynı soruyu Hoca'ya sormuş. Hoca bakmış pabuç pahalı yapıştırmış cevabını :
- Vallahi hükümdarım ne diyeyim, nezleyim burnum koku almıyor.
içeriği